Tekvandoda kıymetli başarılara imza atan ulusal atlet Zehra Begüm Kavukcuoğlu, Spor Arena’ya açıklamalar yaptı.

Dünya Yıldızlar ve U21 Avrupa Taekwondo Şampiyonaları’nı altın madalyalarla tamamlayan Kavukcuoğlu mesleğinde yaşadığı muvaffakiyetlerin yanı sıra, karşılaştığı zorlukları ve gelecek maksatlarını de anlattı.

İşte ulusal atletimizin samimi açıklamaları;

Zehra Begüm Kavukçuoğlu kimdir? Kısaca kendinden bahsetmek ister misin?

19 yaşındayım. Nişantaşı Üniversitesi’nde Spor Yöneticiliği Bölümü’nde okuyorum. Beşiktaş Jimnastik Kulübü’nün atletiyim. Taekwondo branşında ulusal sportmen olarak uğraş ediyorum. Avrupa ve Dünya şampiyonluğu unvanlarım var. Bunun yanı sıra birçok Türkiye şampiyonluğum ve milletlerarası derecelerim var.

Taekwondo mesleğine nasıl başladığını, daha çok erkeklerin hâkim olduğu bir sporda nasıl var olduğunu, buna nasıl merak saldığını bize anlatır mısın?

Taekwondo mesleğime Kastamonu’da başladım. Yakın bir arkadaşımın tavsiyesi üzerine yaz tatilimi kıymetlendirmek için gitmiştim. O vakitler çok fazla imkânım yoktu lakin hevesliydim ve hayallerim vardı. Öncelikle taekwondonun erkek hükümran bir spor olduğunu düşünmüyorum. Ülkemiz taekwondoda bayanlar olarak çok başarılı. İdolüm Türk ulusal taekwondocu Parıltı Tatar. Ayrıyeten onun üzere 2 olimpiyat madalyalı, birçok yetenekli atlet var. Onları görmek bana moral ve motivasyon kaynağı oldu. Taekwondoyu daha çok sevmemi sağladı.

İlk başlarda yaşadığın zorlukları hatırlıyor musun? “Benim açımdan çok güç geçmişti fakat sonrasında üstesinden gelmeye başladım” dediğin zorluklar oldu mu, oluyor mu?

Öncelikle fiziğim bana çok büyük bir avantaj sağlıyor lakin yeri geldiğinde ise bunun zorluğunu çektim. Kastamonu küçük bir kent ve bana uygun çalışma partneri yoktu. Bu durum beni hayli zorladı. Zira yeteri kadar verimli idman yapamıyordum. Ayrıyeten yaşadığım öbür bir zorluk ise maddi düşüncelerdi. Deneyim ve puan kazanmak için yurtdışına gidip dövüşmem gerekiyordu. Ancak oradaki kulübümün maddi imkanları bunun için yetersizdi. Bunun zorluğunu epeyce çektim. Lakin şu an ki kulübüm Beşiktaş sayesinde artık bunları düşünmüyorum ve rahatlıkla sporuma odaklanıyorum.

Yaşadığın zorlukların mesleği açısından öğretici tarafları oluyor mu? Başarılarında bu yaşadığın zorlukların sana öğrettiği şeylerin hissesi var mıydı?

Küçük yaşlardan itibaren daima kamplar ve maçlardayım. Bu durum bana birçok şey ile uğraş etmeyi öğretti. Örneğin 16 yaşımda ailemden uzak, tek başıma öteki bir kentte yaşamayı öğrendim. Bu duruma sadece daha düzgün bir kulüp ve imkân için katlandım. Taekwondoyu yalnızca bir dövüş sporu olarak değil, birebir vakitte gerilimle başa çıkmayı, sabırlı ve saygılı olmayı öğreten bir spor olarak görüyorum.

Peki makûs geçen bir turnuva ya da beklediğinin altında performans gösterdiğim bir maçın akabinde seni tekrar ayağa kaldıran, motive eden şeyler oluyor mu? Ben tekrar muvaffakiyet kazanmalıyım” dediğin anda seni ne motive ediyor?

Beni en çok motive eden şey, 2028 Los Angeles Olimpiyat Oyunları’na katılma hayali.. Bu hayalim, makûs geçen bir turnuvanın akabinde beni tekrar ayağa kaldırıyor ve daha güçlü bir biçimde motive ediyor. Kaldığım yerden daha hırslı bir halde çalışmamı sağlıyor. Ailem, antrenörüm ve ekip arkadaşlarımın dayanağını hissetmek ve onların bana her şartta inandığını bilmek beni daha güçlü kılıyor.

İlk başta lokal şampiyonalar, lokal turnuvalar ile başladın. Sonrasında milletlerarası arenada yarışlara çıkmaya başladın. Senin için nasıl bir fark vardı? Birinci milletlerarası müsabakalara çıktığında mahallî turnuvalardan farklı ya da güç olan kısımlar neydi?

Tabii ki; örneğin gerek atmosfer gerekse mental hazırlık olarak çok büyük bir fark var. Birinci başta bunu yönetmek için çok zorlanmıştım. Kazandığım deneyimler sayesinde bu durumu rahatlıkla yönetmeyi öğrendim.

Bundan sonrası için meydan okuma olarak gördüğün ya da kendine maksat olarak koyduğun şeyleri konuşmak istiyoruz. Bu bahiste bize neler anlatmak istersin?

Önümüzde 2025 Türkiye Büyükler Taekwondo Şampiyonası var ve bu tertipte şampiyon olmak istiyorum. Akabinde 2025 Dünya Şampiyonası’na gidip orada da şampiyon olmak istiyorum. Öncelikli hedeflerim bu biçimde. Fakat asıl gayem 2028 Los Angeles Olimpiyat Oyunları.

Kariyer planlarından bahseder misin? Profesyonel bir grupla çalışıyor musun? Geleceğe hem sportif hem de meslek manasında nasıl hazırlanıyorsun?

2028 Los Angeles Olimpiyat Oyunları başta olmak üzere olimpiyat oyunlarını görmek ve oralarda şampiyon olmak istiyorum. Profesyonel bir grupla çalışıyorum. Max Potential ailem her vakit benim yanımda. Gerek maddi gerek manevi olsun dayanaklarını hiçbir vakit eksik etmiyorlar. Kulübüm Beşiktaş ve Max Potential ile birlikte hem fizikî hem ruhsal olarak geleceğe emin ve güçlü adımlarla ilerliyoruz.