Fenerbahçe, Üstün Lig’in 21. haftasında konuk ettiği Göztepe’yi 3-2 mağlup etti. Youssef En Nesyri, attığı 2 golle galibiyette başrol oynarken 4 maçlık galibiyet serisi yakalayan Sarı Lacivertliler, başkan Galatasaray’la ortasındaki 6 puanlık farkı korudu.

EN NESYRI AVRUPA’NIN DA DORUĞUNDA

Fenerbahçe, Trendyol Üstün Lig’in 21. haftasında Göztepe ile karşı karşıya geldi. Heyecan dolu maçta yıldız futbolcu Youssef En-Nesyri, attığı gollerle Avrupa’da tepeye yükseldi. Bu dönem Avrupa’nın 10 büyük liginde en fazla baş golü atan oyuncu 7 golle Youssef En-Nesyri oldu.

SALVATORE FOTI: KUVVETLİ BİR MAÇ OLDU

Trendyol Üstün Lig’in 21. haftasında Fenerbahçe, alanında Göztepe’ye 3-2 mağlup oldu. Müsabakanın akabinde düzenlenen basın toplantısına Teknik Yönetici Jose Mourinho’nun cezası nedeniyle Yardımcı Antrenör Salvatore Foti katıldı. Foti, karşılaşmayla ilgili değerlendirmesinde, “Zorlu bir maç oldu. Rakibin adama adama şiddetli bir oyun oynadığını biliyorduk. Âlâ bir kadroya karşı oynadık. Teknik yöneticilerini tebrik ediyorum. Maça hazırlanmak için 1 hafta vakitleri vardı. Maça âlâ hazırlanmışlar. Kadro ikinci yarıda gösterdiği tepkiyle maçı kazanmasını bildi. İkinci yarıda sistem değişikliği bize katkı sağladı. İkinci yarıda ekibin sergilemiş olduğu istek, tavır bize galibiyeti getirdi” sözlerini kullandı.

STOILOV: YETERLİ VE GENÇ BİR GRUBUZ

Trendyol Muhteşem Lig’in 21. haftasında Göztepe, deplasmanda Fenerbahçe’ye 3-2 mağlup oldu. Göztepe Teknik Yöneticisi Stanimir Stoilov, müsabakanın akabinde düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulundu. Uygun çaba ettiklerine vurgu yapan Stoilov, “Televizyon başında ve statta izleyenler ismine çok ilgi çeken maçtı. Takımımım kalitesini göstermeye çalıştı. İkinci ve üçüncü golü bulmamız gerekiyordu. Maçta 2-3 fırsat yakaladık lakin maalesef gole çeviremedik. Yanlışla yediğimiz gol konsantrasyon kaybına sebep oldu. Fenerbahçe üzere bir gruba karşı yaşayınca onlar da iki ve üçüncü golü buldular. Bu stil konsantrasyon kayıpları yaşamamamız gerekiyor. Sonrasında 1 gol daha bulduk lakin yetmedi. Oyun manasında uygun bir maç çıkardığımız düşünüyorum. Âlâ ve genç bir grubuz, daima gelişimi sağlamalıyız” diye konuştu.

ACUN ILICALI: TARAFTARIMIZLA GELİYORUZ

Mücadelenin akabinde Fenerbahçe Asbaşkanı Acun Ilıcalı basın mensuplarını açıklamalarda bulundu. Taraftarın bugün gösterdiği performanstan ötürü çok minnettar olduğunu söyleyerek kelamlarına başlayan Ilıcalı, “Taraftarımız bizim her vakit itici gücümüz. Onlar olmadan bu ekibin muvaffakiyete gitmesi çok kolay bir şey değil. Soyunma odasında futbolcularımızla birlikteydim. Onlar da çok güç bir şeyi başardılar. Makus bir oyundan sonra ikinci yarı şahlanan bir Fenerbahçe izledik. 15 dakikada sonuca giden bir Fenerbahçe vardı. Burada hocamızın, teknik grubun yerinde müdahaleleriyle oldu. Futbolcularımızın konsantrasyonu ve ön kıymetlisi de taraftarımızın itici gücü oldu. Tüylerim diken diken oldu bugün seyrederken. Kadıköy’de görmek istediğim atmosfer her vakit budur. Biz bu türlü olduğumuzda yenemeyeceğimiz rakip yok. Hepimizin tek yumruk olması lazım. Daima söylüyorum geliyoruz diye. Evet geliyoruz. Taraftarımızla geliyoruz. Deplasmanda bizi çok gururlandırmışlardı. Şimdiye kadar duyduğum en yüksek seslerden biri vardı. Sonuca da tesiri çok büyük oldu diye düşünüyorum” diye konuştu.

Fenerbahçe – Göztepe maçını Fanatik muharrirleri köşelerinde değerlendirdiler. Usta isimlerin çarpıcı yorumları ise hayli dikkat cazip. İşte Fanatik muharrirlerinin köşe yazıları…

NE 45 DAKİKAYDI! / SERKAN AKCAN – FANATİK

Fenerbahçe öylesine makûs bir birinci yarı oynadı ki; Göztepe’nin teğe bir baskıya dayalı oyununda rakip alana geçemedi, topu kaleye götüremedi ve tek bir isabetli şut çekemeden devreyi bitirdi. Göztepeli futbolcular Romulo’ya uzun atıp topu o bölgede tuttular, Juan ve Tijaniç’le ceza alanına yöneldiler. Göztepe son derece kolay fakat tesirli bir ön alan baskısıyla Fenerbahçe’yi yarı alanına kapattı. Baskıyı kırmak için Amrabat’ın uğraşı işe yaramadı, Dzeko kendi ceza alanına kadar gelip baskıdan çıkarmak için oyun metrajını uzattı. En Nesyri’ye giden topların neredeyse tamamı Göztepe savunması tarafından kolay kazanıldı. İzmir temsilcisi, Fenerbahçe’ye dönemin en makus birinci yarılarından birini oynamaya mahkum etti.

DEVRE ORTASI NEFES OLDU

Mourinho, yeni yıla üçlü savunma ile başlayıp her maçı o denli oynuyordu. Göztepe’ye karşı da Yusuf’u sol stoperde kullandığı savunma çizgisi kurdu. Ancak bu savunma kurgusu hem Göztepe’nin golünde hem de devrenin genelinde o kadar fazla yanılgı yaptı ki, devre ortası düdüğü Fenerbahçe için nefes oldu. Yusuf ve Tadiç’in çıkıp, sol beke Kostiç’in, sol öne de Maximin girmesiyle Fenerbahçe’nin formasyonu 4-2-3-1’e dönmekle kalmadı, maçın momentumu da onlara geçti. Kostiç ve Maximin’in sol kenar aktifliği, En Nesyri’nin bitiriciliği, Oğuz Aydın’ın sağ bekten gelip attığı harikulâde gol Kadıköy’ü bayram yerine çevirdi. Fenerbahçe dönemin makus birinci yarılarından birini oynadıktan sonra o denli bir dönüş yaptı ki, fevkalade bir ikinci yarı çıkardı.

DERBİYE KADAR KAYBETMEZ / FAİK ÇETİNER – FANATİK

Göztepe birinci yarıyı önde kapattığında, rakip kaleye 45 dakikada tek önemli atak yapamamıştı Fenerbahçe. Alandaki manzaraya baktığımızda Fenerbahçe’nin ikinci yarıda maçı döndüreceğine inananlar fazlaca değildi. İki kanat çalışmıyor, rakibin her atağında stoperler (Djiku, Çağlar, Yusuf) birinci toplara müdahale edemiyor, orta alanda Amrabat ve Fred ileriye değil geriye oynuyor, Dzeko ve En Nesri hiç topla buluşamıyordu. Göztepe bu yarıda attığı golden fazlasını kaçırmasa, maç 45 dakikada bitecekti. Mourinho’nun kadrosu ikinci yarıya 2 atılım ile başladı. Tadic’in yerine Maximin, Yusuf’un yerined e Kostic (İlk yarıda niçin yoktu?) alandaydılar. Bu yarının başında Göztepe defansının inanılmaz yanılgısıyla Fenerbahçe beraberliği yakaladı. Kusurlu gol yiyen Göztepe bir anda dağılıp Fenerbahçe’de havaya girince 10 dakikada gelen 3 gol ile her şey bilakis döndü. Fenerbahçe coşmuş, Göztepe abandone olmuştu.

GALATASARAY’A BAĞLI

Maximin (Hani satılacak denilen) ve Kostiç bir anda rakibin sol kanadını felç ediyorlar, birinci yarıda alanda gezinenler (Oğuz Aydın, Szymanski, En Nesyri) coşuyorlardı. En Nesyri’nin baş ile attığı galibiyet golüne ise şapka çıkartılırdı. Son kısımda biraz kıpırdanan konuk kadro Miroshi ile bir gol bulup farkı teğe indirse de, Fenerbahçe’nin teslim olmaya niyeti yoktu ve de olmadı. Göztepe maçı beklenildiği üzere sıkıntı geçti. Maçı kazanan Fenerbahçe keskin virajı döndü. Bu ekip bana nazaran Galatasaray maçına kadar puan kaybetmez. 6 puan fark kapanır mı derseniz, O da Galatasaray’a bağlı derim…

OYUN MAKÛS SONUÇ DAYANILMAZ / MEHMET ALİ SABUNCU – FANATİK

Lig yarışının kızıştığı haftalara girilirken, rakip İzmir devi Göztepe’ydi. Maç hakem Atilla Karaoğlan’ın düdüğü ile başladı. Gelelim 90 dakikanın konumlarına ve yorumuna; 2. dkikada Romulo’nun tehlikeli atağını savunmda Çağlar kesti. 16. dakikada kale önünde Tijanic makûs vurdu. 24’te Fred uzaktan denedi, vuruşu berbattı. 25. dakikada Romulo’nun pasında Juan kale önünde golü attı: 0-1. Devre tek golle geçildi. 46’da savunmadan seken topu En-Nesyri gole çevirdi: 1-1. 53’te Kostic’in korner atışında En-Nesyri bu defa başla ikiyi attı: 2-1. 55. dakikada Oğuz Aydın uzaktan harikulade vurdu, skor 10 dakika içinde 3-1 oldu. 82. dakikada kale önünde Romula’nun vuruşunda Miroshi skoru 3-2’ye getirdi. Maç bu sonuçla bitti.

GÖZTEPE EN DÜZGÜNÜ

Bitime daha 16 maç var, lakin grup bu türlü oynarsa durum makus. Bir kadroda 1-2 futbolcu makus oynar. Lakin Fenerbahçe’nin bu maçta ekibin yarısı bilhassa birinci yarı berbattı… Fark açılır, kapanır ancak doruğa ortak olacaksa bu türlü oynamamalı. Göztepe, büyük gruplar dahil, oyun manasında ligin en güzeli diyebilirim. Sıkıntı da olsa galibiyet fevkalade sonuç.

KARARLAR HAKİKAT, STANDART YOK / DENİZ ÇOBAN – FANATİK

Hakemler açısından epey rahat bir maç oldu. Kritik kararlar vermek zorunda kalmadılar. Rastgele bir ceza alanı konumu yaşanmadı. Maçın gidişatını etkileyecek tartışmalı bir karar yoktu. Bununla birlikte Atilla Karaoğlan, faul ve kart standardını koruyamadı. Hür vuruş idarelerinde dert yaşadı. Teknik kulübeleri denetim etmekte zorlandı. Kâfi tedbirleri alamadı. Fenerbahçe’nin 3. golü öncesi Çağlar’ın, kramponunun burnuyla rakibine bir teması var. Bu temasın hakemin takdir alanında olduğunu düşünüyorum.

Hakemi eleştiremem ve faul verse daha gerçek bulurdum. VAR, buna müdahale edemezdi. Öteki yandan Çağlar’ın faulün atak başlangıç noktası olup, olmadığı da çok tartışmalı. Zira atağın bir kısmında Dzeko topu, kendi alanında geriye hakikat kullanıyor. Göztepe’nin kazandığı 2. golden evvel verilen faul kararı da doğruydu.

MÜTHİŞ GERİ DÖNÜŞ / HAŞİM ŞAHİN – FANATİK

Fenerbahçe koca birinci yarıda yalnızca 45 artının son anlarında kalesinde tehlike yarattı yada yaratabildi Göztepe’nin. Yani yalnızca tek şut çekebildi rakip kaleye Kadıköy’de dolu tribünler önünde sarı lacivertliler birinci yarıda. Eğri oturup yanlışsız konuşalım, Fenerbahçe’nin bu makus imajının ana nedeni biraz Mouriho’nun tercihleriydi tahminen. Lakin bir başka kıymetli nedeni de Göztepe’nin oynadığı agresif futboldu. Resmen nefes aldırmadı konut sahibine, hasebiyle, oynadığı kaos futboluyla Fenerbahçe’ye ecel terleri döktürdü ve önde gitti soyunma odasına İzmir temsilcisi haklı olarak.

İkinci yarıya Kostiç ve Maximin’le başladı Fenerbahçe. Dusan Tadiç karakteri mesleğiyle alkışı ve saygıyı ziyadesiyle hak ediyor, bu gerçeği teslim edelim. Lakin maalesef dün oyunda kaldığı birinci yarı boyunca katkı veremedi, hatta performansıyla bir kişi eksik bıraktı ekibini. Kostiç ve Maximin oyuna dahil olunca birinci yarıdaki berbat imgesi tam zıttına döndü Fenerbahçe’nin ve kaşla göz ortasında skoru 3-1’e getirdi Kadıköy’ün göz bebeği. Bu ortada Kostiç’in çok oynadığının altını çabucak çizelim. Hasebiyle çok gecikmeden Yusuf en Nesryi peş peşe iki baş golüyle fitili ateşledi, ardından de Oğuz Aydın klas golüyle geri dönüşün flamasını taşıdılar resmen. Oğuz Aydın demişken çabucak altını çizelim. Kıymetli amaçları olan her kadroya lazım hatta kural. Oyunun iki tarafını de bu derece hakikat oynayan, grubunu iki taraflı de üst çeken, disiplin ve taktiği hiç unutmayan, aksatmayan bir futbolcu gurbetçi futbolcu bence.