ÖZEL | Fenerbahçe kaçırdı: Yıllar sonra gerçeği açıkladı! ‘Hataydı’ Galatasaray ve şampiyonluk sözleri…
Fenerbahçeli Tarık olarak bilinen Tarık Daşgün’le geçmişe yönelik çok keyifli bir seyahat yaptık. Daşgün, sorularımızı büyük bir içtenlikle yanıtladı. İşte tüm ayrıntılar…
‘BU BİR KAÇIRILMA HİKAYESİDİR’
Fenerbahçe’nin sizi kaçırma olayı var. Sizden bir kere daha dinlemek istiyorum bunu.
Transfer sistemiyle alakalı bir durumdu. Son gün oyuncu neredeyse, o kulübe imza atabilirdi. Ben de evvelden anlaştığım Fenerbahçe için dönemin son maçından evvel transfer gününe kadar bekledim.
Ankara’dan gelip beni aldılar. Bu nedenle bu bir kaçırılma öyküsüdür. O periyotta sık oluyordu bu durum. Muhtemelen sonuncusu da benimdir. Oyuncular, anlaştıkları kulüp için bir yerde bekliyorlardı ve bu da kaçırılma olarak nitelendiriliyordu. Kimse kimseyi zorla kaçıramaz. İki tarafın da isteği ve çıkarı oluyordu.
‘YAZABİLECEĞİNİN MAKSİMUNUNU YAZDI’
Fenerbahçe, sizi o periyodun parasıyla yaklaşık 5 milyon euroya transfer etti. Büyük bir sayı bu. Nasıl hissettirdi bu durum size?
Açıkçası bu transfer sisteminin getirdiği bir durumdu. Biz, imza gününü beklerken kulübüm de istediği bonservis fiyatını yazıyordu. O dönem Gençlerbirliği başkanı olan rahmetli İlhan Cavcav da bu durumu bildiği için yazabileceğinin azamisini yazdı.
Galatasaray ve Beşiktaş üzere ekiplerle konuşup da satabilirdi ancak ben tercihimi Fenerbahçe’den yana kullanmıştım. O devir için yüksek bir bonservis bedeliydi. Fenerbahçe de bu kaçırılma olayının finalini yaparak parayı ödemek zorunda kaldı ki esasen bunu sonuçlandırdı.
Fenerbahçe’yle kontrat imzaladığınızda siz neler hissettiniz?
Ödenen bonservis benim umurumda değildi, zira ben çocukluğumdan beri tuttuğum kadro olan Fenerbahçe’ye gelmiştim. Bu durum beni çok etkilemedi lakin çok verimli bir Fenerbahçe periyodu geçiremedim.
Fenerbahçe’de o zamanki ortamınız nasıldı?
Sonuçta ben de bir Süper Lig kulübünden gelmiştim lakin iki kulübün içerisindeki yaşantı çok farklı. Maça hazırlanma ortamı bile çok farklıydı. Fenerbahçe ekibinde herkes yıldız yahut yıldız adayıydı. Bütün konumların en düzgün oyuncuları vardı.
‘PEK MANTIKLI DEĞİLDİ’
Okocha’nın gelişi beni bitirdi demiştiniz…
Yetenekli bir oyuncuydu ve tıpkı konumda oynuyorduk. Hiçbir ekip, bu durumda bu cins iki oyuncuyu kaldıramaz. Tek âlâ oyuncu oynayacaktı. Bizim biçimimizdeki oyuncuların defansif özellikleri zayıftır. Bu nedenle hem Okocha hem de benim birebir anda alanda olmamız pek mantıklı değildi. İkimizden biri oynayacaktı ve hoca da onu tercih etti.
Okocha’nın o periyotta alınması size neler hissettirdi?
Açıkçası geldiğinde onu tanımıyordum. Kaliteli bir oyuncuydu ve hocaların o periyotta onu tercih etmesi de çok doğaldı. O da yeterli maçlar oynayarak bu tercihe karşılık verdi. Ben daha çok maçlara sonradan giriyordum. O yaşlarda bu durum benim şevkimi kırdı. Benim için kıymetli olan alanda olmaktı. Ben de 3. dönemin ortasında kadrodan ayrıldım. Daha çok oynamak isterdim lakin olmadı. Benim için oynadığım mühlet de onurdur.
Sizden sonra Anadolu’dan gelen birtakım futbolcular için, ‘Dikkat et, Tarık üzere olursun’ biçiminde telaffuzlar oluyordu. Siz katılıyor musunuz bu telaffuzlara?
Herkes bir şeyler söylüyor. Fenerbahçeli Tarık üzere olunca ne oluyor yani onu anlamadım? Belirli kriterler oluyor, onları uygularsanız başarılı olursunuz. Bilhassa özel hayat. Ekibin durumu da işin içine dahil oluyor. Değerli olan daima hazır olmanız. Mantık bu.
‘UYUMA PROBLEMİM VARDI’
Özel hayatınız için de kimi şeyler söyleniyordu? Sizin özel hayatınız çalkantılı mıydı?
Hayır. Bizim vaktimizde o kadar çok televizyon kanalı yoktu. Toplumsal medya bu kadar geniş değildi. Fakat ben özel hayatımla ilgili çok fazla haber çıktını hakikaten bilmiyorum. Orta okuldan bu yana gelen bir sıkıntım vardı ben geç uyuyordum. Okulda yeterli bir öğrenciyken bile derslerim düzgündü fakat onu bile gece yapardım yani. Ahenge meselem vardı.
Fenerbahçe’deki en memnun olduğunuz an neydi?
Trabzon’da geriden gelip şampiyon olduğumuz an benim en keyifli anımdı. Hem maçı hem de şampiyonluğu aldık. Birinci yılımda şampiyonluğu tattım.
Trabzon’a giderken şampiyon olabileceğinizi düşünüyor muydunuz?
Muhakkak ki… O maçı alsaydık şampiyon olacaktık yani. Biz Fenerbahçe’yiz. 3 skorun 1 tanesi bize yarıyordu. Tahlillerimizi yaptık ve alana çıktık. Kazanmak için alandaydık. O gün Allah yardım etti ve her şey bir ortaya geldi. Şampiyon olduk.
‘GECE BİLE TESİSTE ÇALIŞIYORDU’
Çalıştığınız en çalışkan oyuncu kimdi?
Oğuz Çetin buna en yeterli örnektir. Yaşı büyükken çapraz bağları koptu. O yaşta bile çok çalıştı ve 4-5 ay üzere bir müddette döndü ve oynadı. Gece bile tesiste tartı çalışıyordu.
En büyük pişmanlığınız nedir?
Fenerbahçe’ye gelmeden önce Süper Lig’de 2 yıl daha oynamam geriyordu. Yanılgıydı. Keşke biraz daha oynadıktan sonra Fenerbahçe’ye transfer olsaydım. Birinci oynadığım sene Fenerbahçe’ye geldim. Biraz çabuk ettim. Daha farklı olurdu.
Fenerbahçe taraftarıyla aranız nasıldı?
Çok özel bir transfer olmuştu. Seyirci birinci beni çağırıyordu. Oynasam da oynamasam da beni çağırırlardı ve beni çok seviyorlardı. Hala da seviyorlar. Ben duruşumu bozmadım, Fenerbahçeliyim dedim çıktım, Fenerbahçeliyim dedim bitirdim. Diğerleri üzere yapmadım. Net bir duruşum vardı. Doğdum, futbol oynadım, bir kadro oynadım ve futbol beni tuttuğum gruba götürdü. Futbola dair yaşamak istediğim ne varsa yaşadım.
‘DEMEK Kİ BİR YERDE BİR SORUN VAR’
Fenerbahçe 10 yıldır neden şampiyon olamıyor?
Ben de bir Fenerbahçe taraftarıyım. Bu biçimde cevaplamak isterim. Şunu görüyorum ki Ali Koç periyodu için konuşursam lider çok çabalıyor. Maddi mevzuları çözüyor. İstek var, güç var lakin demek ki yolun doğruluğunda sorun var. Transfer konusunda olsun yahut öbür bir noktada. Şampiyonluk gelmiyorsa demek ki bir yerde bir sorun vardır.
İyi oyuncular da var. Kaliteleri de son derece yeterli. Tahminen de bir ekip olma noktasında eksiklik vardır. Niyetin düzgün olduğunu biliyorum. Uzun yıllar muvaffakiyet gelsin diye şimdiden temelleri de atılıyor olabilir fakat tam manasıyla anlamış değilim. Fenerbahçe taraftarı da muvaffakiyet ve şampiyonluk bekliyor.
‘GALATASARAY BİR ADIM ÖNDE’
Fenerbahçe ile Galatasaray ortasındaki şampiyonluk yarışını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bu yarış devam ediyor. Galatasaray’ın açık orta şampiyon olacağı konuşulurken bile ben onlara daima rakip olacağını düşünüyorum. Hoş bir rekabet var. Direkt şampiyon bu grup olur diyemem. Son ana kadar bu yarış masraf. Gönül ister ki Fenerbahçe olsun lakin Galatasaray şu anda bir adım önde.
Jose Mourinho’nun performansını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Ben, bu manada onda uzun mühlet bir şey göremedim. Üçlü defansa döndükten sonra, 2 forvetle oynadığında bir dokunuş gördüm. Yeni transferlerin de tesiri oldu. Hoca, oyuncuları çok değiştiriyor. Üçlü defansı oturtmak yerine çok fazla oyuncu değiştiriyor. Bu tip durumlar ekibin kimyasını bozar. Sabit bir takımla üst üste 5 maç çıkmadı. Rotasyondan ötürü kadrodaki kimi taşlar yerine oturmuyor. Fenerbahçe daima hamle yapan, rakibi çıkarmamaya çalışan bir ekip kimyasındadır. Benim bildiğim Fenerbahçe böyledir. Son periyotta bunu yapmaya başladı.
‘TÜRKLERDEN YANAYIM’
Geçtiğimiz dönem İsmail Kartal vardı Fenerbahçe’nin başında. 99 puan toplamasına karşın yollar ayrıldı. Bu noktada, İsmail Kartal’a haksızlık yapıldığını düşünüyor musunuz?
Sonuçta başarılı insanların devam etmesi gerekiyor. Futbol bize bunu öğretti. O dönem oyundan mutluyduk. Ekibin gol sorunu yoktu. Coşkulu bir gruptu. Fenerbahçe kriterlerine de uygundu. Gerçek muvaffakiyet diye düşünülen şampiyonluğun gelmemesi nedeniyle öbür bir hocaya yöneldiler. Maalesef büyük kadroların da bu türlü sıkıntıları var.
Bazen 99 puan alsanız da yetmiyor işte, bunu da görmüş olduk. Ben İsmail Kartal’ın devam etmesinden yanaydım. Tahminen de bu takım onun elinde olsa farklı olurdu. Türk oyunculara Türk hoca daha düzgün motivasyon veriyor. Ben buna inanıyorum. Ben, hoca olarak da oyuncu olarak da Türklerden yanayım. Başarıyı Türklerle kazanmaktan yanayım.
Peki yabancı hakem mi, Türk hakem mi?
Yabancı hakeme karşıyım. Türk hakemlerin eğitimleriyle ilgili hakikat şeyleri yaparsak her şey daha güzel olur.
Şu anda antrenörlük yapıyorsunuz. Nedir amaçlarınız? Şu anda antrenörlük yapıyorsunuz. Nedir amaçlarınız?
Antrenörlüğün yaşı yok. Bu yüzden hem fizikî hem de mental manada kendimi hazır tutuyorum. Bu oyunculuk üzere değil. Yaşı yok. Ben, oyunun külliyen taktik yönündeyim. Futbol, bana şayet yanlışsız vakitte yanlışsız şeyi verirse orada olacağım.
