Galatasaray, UEFA Avrupa Ligi’nin 7. haftasında Dinamo Kiev’i ağırladı. Avrupa Ligi’de hiç kaybetmeyen Okan Buruk idaresindeki Cimbom, taraftar takviyesini ardına alıp kazanmak istiyordu fakat 3 puanı alamadı. Maçı baştan sona üstün götüren Galatasaray, kalesini gole kapatamadı ve alandan 3-3’lük eşitlikle ayrıldı.

OKAN BURUK: YEMEMEMİZ GEREKEN GOLLERİ YEDİK

UEFA Avrupa Ligi’nin 7. haftasında Galatasaray meskeninde karşı karşıya geldiği Dinamo Kiev ile 3-3 berabere kaldı. Maçın akabinde düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Galatasaray Teknik Yöneticisi Okan Buruk, “İlk yarıda yediğimiz gole kadar durum vermeden, topa sahip olarak, oyunu domine ettik. İkinci yarı 3-1 sonrası da durumlarımız vardı. Farkı üste getirebilirdik. Rakibimizin atılımları oldu. Maç 3-1’e gelince rakip daha çok oyuna girmek istedi. 4. golü aradık. Gollerde savunmada rakipten fazlaydık. Yanlışlarımız oldu. Genel performans olarak bugün çok ürettik, çok gol attık, çok konuma girdik. Yemememiz gereken golleri yedik. Bu yüzden berabere bittiği için üzgünüz. Oyuncularıma teşekkür ediyorum. Çok koştular, çok çaba ettiler.” İfadelerini kullandı.

MUSLERA SÖZLERİ

Taraftarların, Uruguaylı kaleci Fernando Muslera’ya reaksiyon göstermesinin sorulması üzerine sarı-kırmızılıların teknik yöneticisi, “Geriye yanlışsız pastan sonra ıslık oldu. Orada Muslera’ya olan bir ıslık değildi. Geriye oynandığı için ıslık çıktı. Muslera’ya yapılan reaksiyon olarak görmemek lazım. Hem maç içerisinde evvel hem de maçtan sonra taraftarımızın kaptanımıza ne kadar sahip çıktığını gördük. Biz de sahip çıkacağız. O bizim çok kıymetli ive bedelli. Kulüp için değerli hizmet etti. Bugünkü maçta Muslera ile ilgili çok net bir şey söyleyemezsiniz. Çok net kusur yaptığını düşünmüyorum. Birçok oyuncu için birçok şeyi sayabiliriz. 3-2’de geriye dönüşte eksiklerimizi sayabiliriz. Kalecimizle ilgili hiçbir şey söyleyemeyiz” diye karşılık verdi.

SHOVKOVSKYI: GRUBUM KARAKTER GÖSTERDİ

UEFA Avrupa Ligi’nin 7. haftasında Ukrayna grubu Dinamo Kiev deplasmanda karşılaştığı Galatasaray ile 3-3 berabere kaldı. Maçın akabinde düzenlenen basın toplantısında konuşan Dinamo Kiev Teknik Yöneticisi Oleksandr Shovkovskyi, “Galatasaray bizi çok hoş ağırladı, çok teşekkür ediyorum. Çok şad kaldık. Ukrayna’daki durumdan ötürü çok takviye görüyoruz. Galatasaray, mutlaka güçlü bir kadro. Daima atak oynuyorlar. Ukrayna’daki savaştan ötürü bu türlü dolu stadyumlarda oynamıyoruz, bunu özledik. Galatasaray, çok hoş bir taraftara sahip. Galatasaray’a hoş dayanak veriyorlar. Bu dayanak bizi de motive etti. Bu türlü taraftar görünce yanlışlar yapabiliyoruz. Çocuklar daha sonra hislerini denetim edince çok hoş bir oyun oynadık. Oyun başında bence çok fırsatlarımız vardı. Onları kullanamadık. Bu da bizim için dert oldu. Avrupa Ligi’nde 7. maçında birinci puanı alacağımızı düşünmedik. Diğer hayalimiz vardı. Kadro karakter gösterdi. Çok güçlü bir rakiple oynadık” diye konuştu.

MUSLERA’YA TEPKİ

UEFA Avrupa Ligi’nin 7. haftasında Galatasaray alanında çaba ettiği Ukrayna takımı Dinamo Kiev ile 3-3 berabere kaldı. Karşılaşmada sarı-kırmızılı taraftarlar, 3 gol yiyen Uruguaylı file bekçisi Fernando Muslera’yı performansından ötürü ıslıklayarak, reaksiyon gösterdi. Muslera maçın akabinde direkt soyunma odasına giderken, Teknik Yönetici Okan Buruk ve oyuncular, Muslera’yı teselli etti. Bir küme taraftarlar da tecrübeli kaleciye dayanak vererek, tezahüratlarda bulundu. Maça 11’de başlayan Fernando Muslera, 90 dakika oynadı.

Galatasaray’ın Dinamo Kiev ile oynadığı maçın akabinde Fanatik müellifleri köşe yazılarından çarpıcı değerlendirmelerde bulundular. İşte usta isimlerin çarpıcı yorumları…

ERKEN TAHLİL / OĞUZ DİZER – FANATİK

Galatasaray, erken tahlil ürettiği ve goller bulup “Tamamdır” diye düşünülen kimi karşılaşmalarda, sonunda hayal kırıklığı yaşatmıştı. Birebir tasayı, Kiev golü ve Muslera’nın kusuru nedeniyle “Yaşamadım” dersem, palavra olur. Sanchez ve Abdülkerim’in golleriyle 2-0 öne geçtiğimiz maçta birden teğe, Passiflora tesiri üzere uyuşukluk, zihinsel ve fizikî arızalar baş gösterdi! Halbuki bu çarkıfelek familyası çiçeği, dert ve dikkat eksikliği meselesine deva olurken, Galatasaray’da izlenen uyku hali ne? Hele hele Yarmolenko’nun golünde! Yazık, inanın yazık! Adam bizi gergef üzere gerdi, savunma kanadımızı felç etti. VAR denilen aletin ne derece faydalı olduğuna, birinci defa dün gece vakıf oldum. Barış Alper, ikinci sarıdan kırmızı gördü. “Eyvah” derken VAR devreye girdi ve hem Barış’ı kurtardı, hem de durumdaki hakkımızı, penaltıyı ortaya çıkardı. Osimhen ve 3-1…

BU HAL NE?

3-1’de Galatasaray’ın hali ne? Ayakta uyuyor, otel parası vermiyor, kornerden gelen topla da inanılmaz bir gol daha yiyorlar. 3-2, dehşet dağları bekliyor artık ve Yarmolenko yeniden başla yardı, 3-3 ve Galatasaray acile sevk edildi! Yunus ve Barış Alper’in de hemen ağır bakıma alınması kural, uyarıyorum. Muslera mı, bilmem! Galatasaray, taban yapmış; rakiplerinin moral kaynağı olmamak zorunda, nokta. Yanlış mı?

GALATASARAY’IN HER MAÇI AKSİYON SİNEMASI ÜZERE / BURAK ÖZDEMİR – FANATİK

Galatasaray, Dinamo Kiev karşısında maça, bu dönem taraftarlarını alıştırdığı biçimde tempolu ve agresif bir biçimde başladı. Birinci 22 dakikada da 2-0 öne geçerek bunun meyvelerini topladı. Yeniden her vakit ki üzere ne olduysa skor alındıktan sonra oldu.

HERKES SORUMLU

Galatasaray, UEFA Avrupa Ligi’nde Dinamo Kiev’in akabinde Birçok ve Karabağ ile birlikte en çok gol yiyen ikinci grup pozisyonunda. Yalnızca Fernando Muslera’yı ya da yalnızca savunma oyuncularını eleştirmek işin kolayı olur. Grup savunmasında eksik bir şeyler var. En kıymetlisi ise motivasyon kaybı ve rehavet. Bunlara ek olarak ön bölgedeki oyuncuların kadro savunmasına hiç katkı vermemesi. Geriye dönememeleri. Artık yeni transfer ya da sistem değişikliği… Bir halde bu gol yeme sorunu çözülmeli. Okan Buruk her seferinde maksadı final olarak gösteriyor, lakin bu kadar kolay gol yiyen bir grup yarı finali bile göremez.

BİR İLETİ VAR

Okan Buruk 85. dakikaya kadar yalnızca tek değişiklik yaptı. Kerem girdi, Berkan çıktı. Okan Buruk’a ‘Neden değişiklik yapmıyorsun’ diye serzenişte bulunanlar da var, lakin onlara tavsiyem yedek kulübesine bakmaları. 85. dakikaya kadar oyuncu değiştirmemesi transfer bekleyen Okan Buruk’tan idareye bir mesajdı!

BU KADAR ACİZ OLAMAZDI / TUNÇ KAYACI – FANATİK

Avrupa yolunda evimizdeki 7. maçımızda, kâğıt üzerinde kolay gözüken bir maça çıktı Galatasaray. Rakip Dinamo Kiev, ülkedeki savaş nedeniyle göçebe bir süreçte gayretini sürdürmekte. Daha maçın başında gelen Sanchez golü ve akabinde gelen Abdülkerim’in füzesiyle, iki stoperin de katkısıyla 2-0 öne geçen Galatasaray, “Maç bitti” zanneti moduna geçti. Sanırım bu sezonki Galatasaray’ın en büyük zaafiyeti bu olsa gerek. Oyunda dengeyi kuran rakip karşısında konum bulamayan ve durum vermeye başlayan bir Galatasaray izlemeye başladık. Hakikaten şimdiye kadar yalnızca bir gol atan Dinamo Kiev, 2. golü de Galatasaray’a attı. Açıkçası kolay gözüken bir müsabaka fakat bu türlü zora sokulabilirdi. İkinci yarıya, içinden çıkılması sıkıntı bir Barış Alper hareketiyle başladı diyebiliriz Galatasaray. Sarı kartlı Barış Alper, ceza alanı içinde kendisine yapılan faul sonrası devamında topa el ile dokunması ve ikinci sarı karttan gelen kırmızı kart ile herkesi şok ederken, imdadına VAR yetişti. Maçın Estonyalı hakemi, penaltı kararı verince sarı kart iptal oldu ve penaltıdan Osimhen’in golüyle 3-1 öne geçen Galatasaray derin bir nefes aldı. Fakat dün gece durum üretmekte kısır lakin rakibe gol talihi vermekte bonkör bir Galatasaray vardı alanda. Oyuna ikinci yarıda giren Yarmolenko, kornerden gelen topa ayağını uzattı ve skoru 3-2’ye getirdi. Ardından de 3. golleri geldi.

FİNAL İŞİ SIKINTI

Skordan bağımsız olarak, Avrupa Ligi’nde final oynamayı hedeflemiş bir kadro, bu savunma zaafıyla işinin çok güç olduğunu söylemeliyim. Bu dönem her maçta kalesinde gol gören bir oyun anlayışıyla uzun soluklu muvaffakiyet seyahati yapmak inandırıcı gelmiyor. Yeniden söylüyorum, ivedilikle gruba destek koşul, aksi halde büyük bir hayal kırıklığıyla dönemi kapatabilirler. Düşünün ki işler berbata giderken, Okan Buruk’un kulübesine bakıp tahlil üretecek bir oyuncusu yoksa, durum vahim demektir… Final oynamayı hedefleyen bir ekip, son sıradaki Dinamo Kiev karşısında bu kadar aciz duruma düşemezdi.

KOPARAMAZSAN / SERKAN AKCAN – FANATİK

Tüm dönem Avrupa Ligi’nde yalnızca 1 gol atmış Dinamo Kiev’in Galatasaray’a karşı 90 dakikaya 3 gol sığdırmış olması Muslera ve arkadaşlarının savunma konusundan ne düzeyde olduklarının bir göstergesi. En son Kasım ayında oynanan Bodrum maçında kalesini gole kapayabilen Muslera o günden bu yana her resmi maçta topu bir biçimde ağlardan çıkardı. Muslera’nın formsuzluğu uzun müddettir dikkat çekiyor. Mesleğinde kurtardığı dönemler bulunan Uruguaylı kalecinin artık kurtarabildiği tek maç yok. Muslera bu bahiste yalnız değil elbette. Sanchez ile Abdülkerim skor yapıyor, hamle konusunda pek kâfi katkı sağlıyorlar. Ne var ki, asıl işlerini fazla ihmal ediyorlar. Başakşehir ile oynanan kupa maçında olduğu üzere dün gece de iki stoperin gol attığı bir gecede savunma kusurundan yenen kolay goller Galatasaray’ın en büyük sorunu. Galatasaray’ın oynayan 11’inde 60. dakikalara kadar büyük meseleler yaşanmıyor üzere görünebilir.

KOCAMAN BOŞLUK KAPANMIYOR

Fakat Gabriel Sara’nın yokluğunda orta alanda kocaman bir boşluk oluştu ve orası bir türlü kapanmıyor. Başakşehir maçına Kerem Demirbay ile başlayıp pişman olan Okan Buruk, Hatay maçına Berkan ile başlayıp Kerem’e döndüğünde de benzeri bir pişmanlığı yaşamıştı. Dün Kiev’e karşı Hatay senaryosunun benzerini izletti Okan hoca. Berkan orta sahayı tutmakla zorlanınca Galatasaray skoru 3-1’e getirmiş olmasına karşın fişi çekemedi. Bu artık Galatasaray’ın kanayan bir yarası. Okan hocanın elinde kötü sayılmayacak düzeyde bir birinci 11 olsa da kulübesi vasatlardan oluşuyor. Kulübeden gelip fark yaratan oyuncu bulunamadığında maç sonları kabusa dönebiliyor. O yüzden yalnızca Sara’nın dönmesi yetmez, Galatasaray idaresinin kesinlikle stoper rotasyonuna genişlik kazandırıp sağ bek işini çözmesi gerekiyor.